barış içinde yaşamak konulu bir hikaye

Merhabalar bu yazımda "barış içinde yaşamak ile ilgili bir hikaye" yazacağım.
  Eski zamanlarda komşu iki tane köy varmış. Bu iki köy birbirlerine resmen düşman gibiymiş.  Hatta bu düşmanlık ezelden beridir devam ediyormuş. Bazen birbirlerine tuzak dahi kuruyorlarmış. Birbirlerinin tarlalarına zarar veriyorlarmış. Aradan bir iki yıl geçmiş. Köyün birini sel basmış. Köyün bütün vatandaşları telef olmuş. Herkesin yardıma ihtiyaçları varmış. Bu seli duyan öteki köydekiler de doğal olarak hiç yardım etmemişler. Hatta sevinmişler bile. Kutlama dahi yapmışlar. Sel basan köye gidip insanlarla dalga geçmişler. Sel basan köydeki insanların bazıları toparlanmış bazıları toparlanamamış anlayacağınız köy telef olmuş. Neyse aradan birkaç hafta geçince köy toparlanmış ve normal hayata geri dönmüşler. Gülme komşuna gelir başına derler atalarımız. Diğer köyü de sel basmış. Tarlalar evler hep telef olmuş. Aynı diğer köy gibi. Önceki sel basan köydekiler bunu duymuşlar. Ama birbirlerine düşmanlar da. Bunu üzerine köylüler düşünmüş. Onların yaptıklarının günahı kendi boyunlarına. Bizde burada oturup yardım etmezsek bize de günah olur diye tartışmışlar aralarında. En sonunda karar veri diğer köye gitmişler. Dalga geçmeye geldiklerini sanıp köylüler kovalamaya çalışmışlar. Onlar ise yardım etmeye geldik demişler. Herkes çok şaşırmış. Sonra beraber yardımlaşarak köyü eski haline getirmişler. Bütün köy halkı ve köyün muhtarı çok özür dileyip teşekkür etmişler. Ve sonra hep birlikte bir eğlence düzenlemişler. Yemişler, içmişler ve eğlenmişler. Sonra bu iki köy arasında bir bağ oluşmuş. İlişkiler düzelmiş. İki köy de birbirinin yardımına koşmuşlar. Böylece barış içinde yaşayıp gitmişler...